"Dalgaların bir su damlasını kaldırıp kıyıya atması,denizdeki ezeli dalgalanma olayını asla engellemez;hatta dalgalanma,kıyıya atılan damlaya borçludur varlığını"
"FRANZ KAFKA"
20 Ağustos 2014 Çarşamba
Deli Zamanlar Kitap
27 Mayıs sonrası... Ayrışmaların yeni fikirlere gebe olduğu çatallı dönemde üniversite öğrencisi yeni yetme bir kız... Ve genç kızın teleskobundaki en parlak gezegen Aypare... Aypare Türkiye'de kadının geldiği, vardığı, parladığı ve söndüğü noktaları çok iyi kavramış, aydın olmanın yalnızlığını tatmış bir öncü. Akılcı, bireyci toplumcu, fakat seven bir kadın... Sevinç Çokum,
Deli Zamanlar'da Aypare'yi, çevresindeki insanları, onun politika ataklarını, insanların düşmanlıklarına toslayışını, kırılışını ve yeniden bütünlenişini anlatıyor. Bütün bu hengâme ve atmosferi, sağı ve solu yaralayıcı bir nesnellikle irdeliyor. Deli Zamanlar ayrılıklar, kopuşlar üzerine kafa yoran ve sevgiyi ihmal etmeyen renkli bir roman.
"Benim sokaklarımın radyoların yanı başına çekilmiş solgun yüzlü gençlerinin yerini Nişantaşı'nın yokluğu, darlığı bilmeyen çocukları almaktaydı. Anadolu çocuklarına gelince, kimileri muti ve sadık, devletinin bekçisi kimliğinde okuluna gidip gelirken, kimileri kabuğunu sol adına kırmaktaydı. Motosikletli Bağdat Caddesi, Nişantaşı, Levent çocuklarının The Beatles sevdalan, ansızın bastıran bir sağanaktan nisan yağmuru romantizmine döndükten dört beş yıl sonra sosyalist yapılanma ile hippiliğin yan yana yürümesini görecektik. Bunlar dünyada sükûnet bulduğunda bizim sokaklarımızın kaldırımlarında sürecek ve ancak yeni bir patlamanın eşiğinde sönüp gideceklerdi... "
Deli Zamanlar'da Aypare'yi, çevresindeki insanları, onun politika ataklarını, insanların düşmanlıklarına toslayışını, kırılışını ve yeniden bütünlenişini anlatıyor. Bütün bu hengâme ve atmosferi, sağı ve solu yaralayıcı bir nesnellikle irdeliyor. Deli Zamanlar ayrılıklar, kopuşlar üzerine kafa yoran ve sevgiyi ihmal etmeyen renkli bir roman.
"Benim sokaklarımın radyoların yanı başına çekilmiş solgun yüzlü gençlerinin yerini Nişantaşı'nın yokluğu, darlığı bilmeyen çocukları almaktaydı. Anadolu çocuklarına gelince, kimileri muti ve sadık, devletinin bekçisi kimliğinde okuluna gidip gelirken, kimileri kabuğunu sol adına kırmaktaydı. Motosikletli Bağdat Caddesi, Nişantaşı, Levent çocuklarının The Beatles sevdalan, ansızın bastıran bir sağanaktan nisan yağmuru romantizmine döndükten dört beş yıl sonra sosyalist yapılanma ile hippiliğin yan yana yürümesini görecektik. Bunlar dünyada sükûnet bulduğunda bizim sokaklarımızın kaldırımlarında sürecek ve ancak yeni bir patlamanın eşiğinde sönüp gideceklerdi... "
18 Ağustos 2014 Pazartesi
Kürk Mantolu Madonna Müthiş Bir Kitap
Fazla kitap okuyan birisi değilim sayısal okuduğum için sözel hocalarını pek sevmem ama edebiyat hocam bana bu kitabı okumam için ikna etti bende nadir kitap okuyan birisi olduğum için aldıkltan sonra okumadım .
Bir gece kitabın adını gördüm biraz farklı bir ismi olduğunu düşündüm acaba ne anlatıyor diye bir baktım ilgimi çekti kitabı 1 gecede bitirdim okuduğum en iyi kitap . Aşkın ne boyutlarda yaşandığını anlatan bir kitap ...
Bu Gün Benim Doğum Günüm
Evet 18 Ağustos 2014 doğum günüm insan ilk doğdu anı hatırlayamaz ama anıllarını hatırlar bu zamana kadar yaşadıklarını yaşayacaklarını düşünür . Ama bazı insan hayatı yaşadıkca zevk alır ben ise geride bıraktıklarımı düşünüyorum arkadaşlarımı ve çevremi düşünüyorum ben ölünce ve ya ortadan bir anda kaybolunca geride ne bırakacağım diye düşünüyorum garip değilmi insan doğum gününde mutlu huzurlu olur ama bu başka bir insan şekli..
Ama şunu söylemeden gecemeceğim yaşım genc olmasına rağmen insan yaşlandığını ,büyüdüğünü ve akıl çevresinin genişlediğini hissediyor bu doğum günleribde ya da eski fotoğraflardan olabiliyor ama insan şunu herzaman düşünür bana göre zaman geçiyor hemde hızla daha 2 hafta önce doğum günümün bu ay içinde olacağını duyunca ağustosun hızlı geçtiğini söylemiştim şimdi ise 18 ağustos evt zaman hızlı geçiyor ve evet gerçekten hızlı geçiyor neyse bu yazıyı yazarken bile 18 Ağustos geçebilir ..
Şunu söyliyim doğum günü çocuğu olarak insan yaşlanıyor ama aslında dünyayı yeni yeni keşfediyor.......
Ama şunu söylemeden gecemeceğim yaşım genc olmasına rağmen insan yaşlandığını ,büyüdüğünü ve akıl çevresinin genişlediğini hissediyor bu doğum günleribde ya da eski fotoğraflardan olabiliyor ama insan şunu herzaman düşünür bana göre zaman geçiyor hemde hızla daha 2 hafta önce doğum günümün bu ay içinde olacağını duyunca ağustosun hızlı geçtiğini söylemiştim şimdi ise 18 ağustos evt zaman hızlı geçiyor ve evet gerçekten hızlı geçiyor neyse bu yazıyı yazarken bile 18 Ağustos geçebilir ..
Şunu söyliyim doğum günü çocuğu olarak insan yaşlanıyor ama aslında dünyayı yeni yeni keşfediyor.......
17 Ağustos 2014 Pazar
Plajda Stratejik Bakışlar
Merhaba bu gün abimle beraber plaja gittik,pek evden çıkıp bir yere giden bir yapım yoktur ama benimde gidesiim gelmişti .
İnsanlar sıcaktan olsa gerek baya doluydu plaj bitmeyen kek gibi bitmeyen kesişmeler de göze çarpıyodu .
Herkes birini kesiyordu inslanların oturduğu noktalar çok stratejik bir konumda olmalı hem denizi hemde kızları görebilecekleri bir yer olmalı bu en önemli konu .
Bir şey dikkatimi çekti bu arada iyi bir gözlemci olduğumu sizlere söylemek isterim insanlar dışardan ilgisiz gibi gözüken ama sezip koklayan bir yapım olduğunu söylerler.
Neyse bir evli veya sevgili vs çift beraber şezlongda güneşleniyorlar ilk önce baya iyi vakit geçirdiler sonrada erkek güneş gözlüklerini takıp sırt üstü güneşlenmeye başladı artık nasıl güneşlenmeyse böyle kızları falan kesiyor . Sonra beklenmedik bir şekilde kadında aynı hareketi yapdı o an ilk aklımda gelen şey blogumdu yani bitmeyen kek .
İnsanların arzu istekleri hiç bitmiyor ,farklı insanalar, farklı erkekler, farklı kadınlar .
Stratejik noktalara gelince plajda şezlonglara ilginen adama ilk sou erkelerden abi böyle içimiz açılacaığı bir yer .
Hayata herzaman şuna inanıyorum tek bişey dışında yemek konusunda azla yetinmem ama hayata azla yetinmeyi biliceksin insanlara değer vericeksin....
Bu arada baya yanmışım
İnsanlar sıcaktan olsa gerek baya doluydu plaj bitmeyen kek gibi bitmeyen kesişmeler de göze çarpıyodu .
Herkes birini kesiyordu inslanların oturduğu noktalar çok stratejik bir konumda olmalı hem denizi hemde kızları görebilecekleri bir yer olmalı bu en önemli konu .
Bir şey dikkatimi çekti bu arada iyi bir gözlemci olduğumu sizlere söylemek isterim insanlar dışardan ilgisiz gibi gözüken ama sezip koklayan bir yapım olduğunu söylerler.
Neyse bir evli veya sevgili vs çift beraber şezlongda güneşleniyorlar ilk önce baya iyi vakit geçirdiler sonrada erkek güneş gözlüklerini takıp sırt üstü güneşlenmeye başladı artık nasıl güneşlenmeyse böyle kızları falan kesiyor . Sonra beklenmedik bir şekilde kadında aynı hareketi yapdı o an ilk aklımda gelen şey blogumdu yani bitmeyen kek .
İnsanların arzu istekleri hiç bitmiyor ,farklı insanalar, farklı erkekler, farklı kadınlar .
Stratejik noktalara gelince plajda şezlonglara ilginen adama ilk sou erkelerden abi böyle içimiz açılacaığı bir yer .
Hayata herzaman şuna inanıyorum tek bişey dışında yemek konusunda azla yetinmem ama hayata azla yetinmeyi biliceksin insanlara değer vericeksin....
Bu arada baya yanmışım
16 Ağustos 2014 Cumartesi
Peki Neden Yazıyorum?
Neden yazdığımı bilmiyorum ama neden yazmıyacağımı biliyorum .
İnsan yanlız olduğu zamanlarda bu yanlızlık size göre cinsel ,psikolojik,sosyal ,arkadaş,eş,dost vs.
olabilir ama bana göre bakış açısı , bu konu psikolojik ve sosyal kategorisine girebilir ama bana göre girmiyor . Buda bir bakış açısı mesala bu yazıyı yazarken bu şarkı'yı dinliyorum.Ne alaka dimi bana böyle şarkılar klavye üzerine saçmalama yetkisi veriyor gibi hissediyorum .
İyi bi blog yazıcısı ya da iyi bir kurgu ,düzen gramer bilgisine sahip olmadığımı biliyorum(insanın kendisini bilmesi güzel).Ama yazmak paylaşmak güzel bir şey ....
Bitmeyen Kek
Bu isimi neden koyduğumu açıklıyayım?
Günlerdir bir blog açıp günümü ve hayatımdaki önemli olayları anlatmak istiyordum ama isim konusunda çıkmaza girmiştim, tam düşünürken bir tane adam düşünün bu arada o adam adam gibi adam kendisi bir anda espiri yaptı ama hiç beklemediğim bir anda hiç beklemediğim bir espiri olduğu için bu ismi koydum ama gerçekten hayata isim önemli olduğunu düşünen birisiyim ama isim konusuna çok takıyorum bu bir çıkmaz..
Hani insan tam ortada bi yerde kalır ya bu o gibi benim isim meleklerim var bunu anlıyorum ama hangisi iyi hangisi kötü daha onu çözemedim .
Bu blogu açma amaçlarımdan birisi ise hayata herşey gibi gözüken ama aslında hiç bir şey olan insanları anlatacağım ,belki bende onlardan birisi olabilirim bilmiyorum buna siz karar verin .
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)